29 Temmuz 2012 Pazar

BUGÜNKÜ YAGMUR ALTINDAKI YÜRÜSÜYÜMDEN















Tabiat ana ne güze degil mi? Her gün, hemen hemen ayni yerlerde yol alsam da apayri renkte buluyorum onu. Bir tablo gibi bastan basa boyanan, sanki hangi rengin en güzel göründügüne karar veremiyormus gibi.

YÜRÜYÜS YOLUMDA GÖRDÜGÜM ÖRNEK UYGULAMA



















Bugün yine fotograf makinam icin yeterince pil satin alip; tedarikli bir sekilde yürüyüsüme hazirlanmistim. Sabahtan beri, hava pek kara veremiyordu nasil olmasi gerektigine. Bakiyorsunuz esiyor, nerdeyse karanlik, bakiyorsunuz günes kendini göstermis isitiyor, bakiyorsunuz bulutlar durmadan sekil degistiriyor, sanirsiniz siddetli yagmur gelecek. Bütün bunlari gözlemledigimden üzerime her ihtimale karsi beni idare edecek kiyafet giysem de esas almam gerekeni almadigimi sonradan kesfedecektim. Yagmura yakalandigimda semsiyemi.
Nihayet disari cikmis, kisa bir evin kösesinde duraksamadan sonra bu kez göl yolunun solunda, hic gitmedigim patikayi takip etmeye, eger begenirsem, diger köye kadar yürüyecektim arazi boyunca. O patikayi hep görmeme ragmen bana pek cazip gelmediginden hic o tarafa sapmamistim.Bugün cok seyi meger kaybetmisim; harikaymis meger dedigim bir yerle karsilastim. Yürüyüs yolu, kosu yapamak yada gezi yapanlar icin bir diger köye kadar iyi bir sekilde haritalandirilmis, alternatif dönüs yollari gösterilmisti. Yer yer tepelik yerlere tarlalari ve uzanan koruluklari izleme ve dinlenme yerleri yapilmisti tastan. En begendigim ise yol boyunca  tabelalarla biyotop icin insanlarin dikkati cekiliyordu. Cevrede görülen yaban hayvanlari, böcekler , sürüngenler tanitliyor; nesli tükenmekte yada koruma altinda olan hayvanlara vurgu yapiliyordu.
Ben bu uygulamayi cok takdirle karsilamistim; cünkü daha 100m. bile uzaklasmamistiniz ve gece ve gündüz rastlayabileceginiz hayvanlarin tespit edilmis olmasi ve hala modern yasama ragmen bu hayvanciklarin yasama direnmeleriydi.Bulundugum belediyeyi cok takdir etmistim. Insanlara sadece yürüyüs ve kosu alani degil, bir de bilincli bir alan yaratilmisti böylelikle. Hatta, adina böcek oteli taktiklari bir evcik yapmislar; cesitli böceklerin yuva yapmalari, yasamalari saglanmisti, gecenlerin seyredebilmeleri icin. Normal de, bütün bunlari görmeniz icin sehirlerde hayvanat bahcesine gitmeniz gerekir.
Bu uygulamayla cocuklarimizin cok daha bilincli yetisecegini, düsünerek ülkemde de bu uygulamanin tez yayilip yayginlastirlimasini arzu ettim mütemadiyen. Iyi ve güzel olani her zaman almali öyle degil mi? Bence tam buna layik bir uygulama idi.

25 Temmuz 2012 Çarşamba

DÜNKÜ FERINGA GÖLÜ YÜRÜYÜSÜMDEN KAMERAMA YANSIYANLAR




















Dün, bütün gün disari cikmaya cesaret edemeden evde oturdum. Neden mi? Hava cok sicakti. Tabii burasi icin. Hava sicakligi 30 dereceyi buluyordu; nem de olunca Almanya´da cekilmiyor dogrusu. Ama baktim aksama dogru, hafif de bir rüzgar esmeye baslayinca, bir de baktim coktan disari cikmis, ayaklarim beni diger  göl yoluna dogru saptirmisti bile.
Kuslar bile benim gibi hissetmis olacak ki, agaclar arasindan kendilerini göstermeden ötüsme yarisindaydilar. Bunu hissetmek, insana huzur veriyordu dogrusu. Daha sonra, yoluma yavas yavas ilerlerken, tarla boylarinda  birbirlerine kur yapan beyaz kelebekleri, ekinleri bicilmis tarladan kalanlari paylasma gayretindeki kuslari ve de tarla, yol kenari demeyip acan, onca siradan yesil ya ki, sarinin hakim oldugu renklere kendi mücevherani güzeliklerini de katan cicekleri de izlemek büyük keyif vermisti bana.Yol boyunca, tek tük bisikletli geciyordu. Arada bir buna, kosu yapmaya cikmis bey ve bayanlar katiliyordu. Yani, herkes hoslandigi seyi yapmakla mesguldü. Ben ise, kameram elimde, gözlerim kah agaclarda, kah bulutlarda, kah tarlalarda obje ararken, son derece hayatindan memnun ve zihnim dinlenerek yürümekteydim, adimlarimi aheste atmaya özen göstererek. Bu arada, köpek beslemeyen ama cok seven ben, sahipleriyle artik evlerine önmekte olan köpeklerin itaatlerini izlerken hayran kalmistim. Hele de bir tanesi, beni mütemadiyen gülümsetti. Siyah bir cocospanier cinsi köpek hoplaya ziplaya tarla da, cimenler de durmadan bir sey kesfedip, dura kaliyordu. Oysa sahibesi bayan bisikletini sürmekteydi. Sahibesi yanindan gitti; köpek irkilmedi bile, buldugu sey her ne idiyse. Neden sonra,  arkasini bile dönme zahmetine katlanmadan sahibesi, bisikletin zilini  iki kez calinca, bu bizimki bir zipladi, sanirsiniz dünyanin sonu geldi. Hayli ilerlemis sahibesine yetismek icin bir tabana basti ki, kivircik tüm tüyleri sallaniyor ve kulaklari gözlerinin önünü örtüyordu telasindan. Bunu yaparken de, yoldan karsi istikametten gelen bisikletlilere bile aldirmadan; neredeyse önlerine atliyarak gecti.Tabii nihayetinde yetisti. Ben de uzaktan izliyorum. Gidince bir de sahibinin yüzüne bakip iyi yaptim degil mi der gibiydi. Dedim vallahi adamlar nasil hayvan yetistiriyor, insanin kendi cocuklari bile böyle uslu olmuyor diye gecirdim icimden. Galiba bu gidisle ben de birtane  edinecegim kendime. Sanirim bugünkü hos gösteriden sonra ben de kendime cocospanier tercih edecegim.