12 Temmuz 2012 Perşembe

ILK ANILARIM





Hayatimdaki ilk hatiram bir kis aksamina aittir. Muhtemelen, bir kac dakikalik bu silik hatira, benim icin de yüregimde ilk hissettigim hisler olarak da deger tasir. Büyüdügümde ögendigime göre, Erzurum ´da imisiz; Babamin sark hizmeti nedeniyle. Hafizama kazinan üc güclü hisse ise, su minik sahne sebep olmustu:
Disarisi zifiri karanlikti, diz boyu kar vardi. Hayatimda ilk defa, böylesine büyüleyici bir beyazlik görüyordum. Evin kapisinin acilmasiyla, disariya yansiyan isikla yagan kar, o denli  parliyordu ki, zannediyorum daha cok minicik olan ben, inanilmaz bir sekilde, o görünen, tahminimce parlak, yumusacik, pamuk yiginini ellemek istiyordum.
Agabeyim ve Ablam kapiyi calmislardi. Annem kapiyi onlara actiginda, onun bir adim bile yanindan ayrilmadigim icin görmüstüm; o muhtesem manzarayi. Agabeyim ve Ablam birseyler istemislerdi. Bilemiyorum ama, her ikisinin de yüzü kipkirmizi ve nese icindeydiler. Hatta , Agabeyimin cok eglendigi belli idi, gözleri parliyordu ve hep sevindigi zaman oldugu gibi bir muzip gülümseme belirmis, gamzeleri gözüküyordu. Annem onlara“ yeter artik iceri girin „ dese, ben de onlara delicesine katilmak istedigimden, en büyük itiraz benden geliyordu. Ve kendimce emindim; hem ben , hic mi hic üsümeyecektim, annem beni o isiltili pamuk yiginina saliverse; cünkü yanimizda bizimle disariyi seyretmekte olan bir gözü mavi, bir gözü yesil olan Van kedimize dokundugum gibi olacakti sanki.
 Disaridan da iceriye ince bir rüzgar dahi yoktu; müthis bir histi. Galiba mutluluk böyle seylerde gizli. Essiz kisa anlarda.
Tabii Annemin" yok olmaz „ lafiyla o silik hatiramda sonlanmisti.
Sonraki derin ve beni hala etkileyen hatiram ise; babamin bana sordugu bir soru idi.
Ben babamin kucaginda idim ve sebebini bilmedigim bir nedenle tartisiyorlardi, ama Annemle tartisiyorlardi. Olayi öncesinde degil, o sorudan itibaren hatirliyorum. Ne hikmetse, hem de su an önümde ceryan eder gibi, saniyesi saniyesine.
Babam Anneme“ gel cocuga soralim hangimiz hakliyiz? „ diye emr-i vaki de bulundu. Yani ben muhtemelen  üc yasinda da degildim. (Cünkü Amasya ´ya yerlestigimizde 3,5 yasinda idim. ) Böylelikle, Babam bana ( bu yasimda bile onu elestriyorum), hakemlik görevi yüklemisti. Ben ise,  hala vicdan azabi cekiyorum, o yüzden. Cünkü, daha cok kücük ve kelime anlamlarini karistirdigimdan Babama kendisinin haksiz oldugunu söylemek istemistim. Aglayarak ve onu iki elimle itip, Anneme dogru uzanarak” sen haklisin” dedigimi hatirliyorum. Sonrasinda Babam beni daha siki kavradi, “ gördün mü” diye Anneme dönüp bagirdi.
Annem dona kalmis, birsey diyememisti, yüksek sesle aglayarak Agabeyimi almis; Babamin ceketinden tutan Ablamin bakislari arasinda evden ayrilmak icin yeltenmislerdi.
Ben o an, bu iki kelimenin gercek manalarini aci bir sekilde ögrenmistim. Annem neden sonra evden cikarken camda silüeti belirmis ve önüne bakiyordu. Ona eslik eden ,benden sadece 10 yas büyük Agabeyimle, disaridan göz göze geldik. O bakislardan anladim: giderlerse bir daha gelmeyecekler. Benim tüm kucaktan inme cabalarima Babam beni daha fazla kucaklayarak cevap vermisti. Artik evde  Ablam, Babam ve ben kalmistik. Bu durumdan benim sorumlu oldugumu , Annemi cok üzdügümü düsündügümden, daha bir feryadi bastim. Allahtan o durumlarda üstüme yoktur. Zannediyorum, aglamalarim ciglik derecesinde oldugu icin Annem herseye ragmen geri dönmüs, beni var gücüyle Babamin kucagindan söküp alisi ve disari ciktigimiz idi son hatirladigim. Sonrasi ise, sanirim arzuladigim gibi gelistiginden hafizama kaydolmamis, derin iz birakmamisti.
Ama bu olay, gösterecekti bize daha sonraki yillarda, Ablam hep Babaci, ben ve Agabeyim ise kosulsuz Anneciydik. Bu sanilmasinsin Babami sevmem; dünyanin en iyi babasidir aslinda, ama o da gencti ve dogal olarak hata yapiyordu.
Diger önemli hatiram ise yine 3 yasinda Ablamla gecirdigimiz trafik kazasi idi.
1960´li yillarin sonlarindaki Erzurum sanirim ufakti. Halki coluk cocuk sinemaya gidiyorlardi. Yine öyle filmlerden biriydi. Hatta filmin adini gayet iyi hatirliyorum“ Daglar Kizi Reyhan „
Ablam Annemden  izin koparmaya calisiyordu. Neden sonra Annem bir sekilde izin verecegini söyledi; beni de birlikte alirsa. Simdi diyorum Annemin yaptigi hic akillica mi idi? Tamam cok ufakta olsam anlasilan, enteresan ve kendine hakim bir cocukmusum. Ama Ablam da benden 7 yas büyüktür. Yani cok olsa o zaman 10 yasinda idi. Kisacasi 10 yasindaki bir cocugun yanina 3 yasindaki cocuk verilip gönderilir mi idi? Ne cesaret!
Neyse, biz 2 veled en güzel kiyafetlerimizi giymis, sevkle sinemanin yolunu tutmustuk. Benim icin özel bir gündü;  ilk kez büyükler gibi bir yere gidiyordum ve gercekten uslu duracaktim.Yolda iki tarafi sararmis ekinlerle dolu arsalarin arasindan gecen bir yoldan gecmeliydik; ki bu yol yer yer her iki taraftan da  dikenli tellere kapli idi. Bazi yerlerde de teller bozulmus, yerde idiler.
Biz gecerken bir grup(  4 ) asker ikisi ayakta, biri arabaya dayanmis, biri koca tasin üstüne oturmus ellerinde kahve rengi siselerden birseyler iciyorlar, gülüsüyorlardi. Ben ise, elime tutusturulmus neredeyse kafam kadar olan, kirmizi sulu elmaya iyice asilmistim.
Biz Ablamla elele önlerinden gecmis biraz uzaklasmistik ki, asker Agabeylerin arabaya binip hareket ettiklerini gördüm. Aracin sesi cok korkunc geldiginden dönüp bakmistim arkama. Gördügüm aracin düz sürülmedigi sag, sol yaptigi idi. Ablamin elini  daha siki tutunca Ablam irkilmis, o da basini cevirmis ve manzarayi görünce beni aksi istikamete sürüklemis; cabuk ol , kos demisti. Artik ikimizde emindik; araba üzerimize geliyordu. Ben ise, Ablama ayak uydurmaya calisiyordum, var gücümle. Bu aralikta 2 defa taraf degistirmistik, arac devamli yön degistirdiginden. Artik nefes nefese kalmistim. Tam kurtulacaktik ki, benim ayagim, üzerimde oldugunu hatirladigim krem rengi triko pantalona yerdeki dikenli teller takilmis ve düsmüstüm. O anla  birden bire yasadiklarimiz, korku filmine dönmüstü. Artik iki cocuk herseyi, saniyeler icinde düsünüp, dogru reaksiyon vermemiz gerekiyordu.Tellerden kalkmaya, kurtulmaya calissam da, bir adim sonra yine düsmüstüm; cünkü öbür bacagimda takilmis meger. Ablam kaldiramadi beni, birakti. Sonra gidecekti ki, yine duraladi, basima geldi, yine denemek icin. Ben ise, arabanin artik iyice yaklastigini yattigim yerden gördügümden ve mecalimin kalmadigindan, benim sansimin olmadigini ama Ablamin kendini kurtabilecegini idrak ederek tam bir suurla ( herhalde o an gerceklesen insanüstü bir güc olmali ne bileyim)Ablama“ Abla sen git, kac „ dedim. Hem de o yasimin verdigi en yüksek ses ve bilincle.
Bunun üzerine, Ablam önce 2-3 kosu adimi atti ileri dogru,  ben ise, hala ayagimi kurtarmaya calisirken arabaya son kez bakmis, ellerimin arasina almistim basimi. Bir an“ Korkma Meral ben buradayim „ deyip canim Ablacigim koca askeri araci gördügü halde ezilecegini bilerek boylu boyunca üzerime kapandi, beni sararak. Bunu, gözlerimle gördüm; unutabilmem mümkün degil. 1-2 saniye sonra bedenimde , kalcamda müthis bir sicaklik olustu. Sanki cayir cayir yaniyordu.Ben ise hala yolda yiyemeden elimden düsen ve simdiye kadar ki yedigim en tatli ve kirmizi elmanin kirlendigine agliyordum. Ablam bir yandan agliyor ve yalpalama ve sendeleme arasi yarali ayagiyla kaciyordu “gel „ israrlarina ragmen. Sanirim sokta idi. Artik üzerimizden Askeri arac gecmis ve aglayan beni de susturmak icin bir asker agabey kucagina almis; hepsi bana seker falan uzatiyordu sakinlestirmek icin.
Hastahanede ögrenecektim; Ablamin bacaklarinin üzerinden tekerlek gecmis, benim ise kalca kemiklerim cikmisti.
Hala Elmaya bakip agliyordum. Beni susayim diye hoplatsalar, tekrar bedenime o inanilmaz sicaklik yayildigindan, yine koyuluyordu gözyaslarim. Neden sonra, tugaydan babamin haberi olmus, gelmisti. Babam oracikta arabayi süreni paralamisti. Hemen beni ve Ablami hastahaneye ulastirdilar sanirim.
Sonrasini babamdan isittim; kendisi de ordudan oldugundan askerleri iyi bir sorguya cektigini ama 2 sinin evli ve birinin de 3 cocugu oldugu icin, bizlerinde sakat kalmadigimizdan affetigini söyledi.
Ablama ise hala hayranim.10 yasinda bir cocuk olmasina ragmen büyük bir cesaret göstererek aldigi ani bir kararla, benim icin kendi hayatini riske atti. Eger,  Ablam üzerime yatmasa imis, doktorlarin dedigine göre, ölecekmisim ;böylesine bir darbeye dayanamazmis bedenim. Yani Ablama sadece sevgi degil, bir de hayat borcum var.
Allaha sükrediyorum ki, beni böyle güzel Agabey ve Ablanin kardesi yapti. Umarim ben de  haklarini öder , layik olurum onlara.

10 yorum:

  1. Mükemmel bir anlatım. Yazım olarak tabii. İçten gelen duyguların yazıya dönüşmesi. Okuyanın o anı yaşamasını sağlıyor. Öncelikle bu tür kazaların vuku bulması acı tabi. Kalıcı bir iz kalmadan trafik kazasını atlatmanız sevindirici olmuş . Askerlerin ise sarhoş bir şekilde (sanırım anlatımınızda bira türü bir içecek içmişler) askeri aracı kullanmaları deneyimsizlik olsa gerek. Kısacası her üç anınızda etkileyici.
    Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Efendim yazima bu yorumu vermeniz beni onurlandirdi; ki siz tecrübeli bir egitimcisiniz. Artik buna reverans veririm herhalde.Böyle bir seyi yazmanin iyi olacagini düsündüm; cünkü bunlar kesik kesik hatirladiklarim ve de kopuk sahneler var. Herkesin böyle hatirasi doludur bunlar da benimkilerden. Gercekten hafizama kazinmis ilk ücü. Tesekkür ediyorum. Hürmetlerimle

      Sil
  2. Ablanı tebrik etmek lazım, sen de o yaşta çok akıllı bir ''veled''mişsin Meralciğim..
    Zevkle okudum..Kalemin hiç susmasın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkürler Murat, samimi yorumun icin.Galiba, veled lafina itiraz etmeyecegim. Cünkü bazi hatiralarim ve aileminde bana anlattiklarina simdi bile benim inanasim gelmiyor.Akilli miydim bilmiyorum ; ama sonsuz meraki olan bir cocukmusum.Hem de kendi basina düsünen ve eyleme gecen. Bana kimden miras o huy vallahi bilmiyorum.
      Latife bir yana siz gibi degerli okuyucuar beni yalniz birakmazsa ben daha cok yazacak ve bu isi layikiyle ögrenecegim. Ayirdigin vaktin icin sükranlarimi sunuyorum.

      Sil
  3. Aile dediğiniz böyle bir şey efem :) ne güzel her yeri gezmişsiniz benim ailem de Amasyalıdır :) annem hala orada yaşar:) Ama kışa pamuk muamelesi yapmanız güzelmiş :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alp Bey cok sevindim buna. Ben de kendimi Amasyali sayarim cok sevdigim bir sehirdir. Biliyormusunuz tv de görsem aglarim hemen. Cocuklar der dokunmayin Annem yine Amasya´yi gördü diye.
      ercekten de Pamuk sanmistim cünkü daha nce kar degil böyle beyaz olarak pamuk görmüstüm de ondan.Hürmetlerimle efendim. Tesekkür ediyorum bu sicak yorumunuz icin.

      Sil
  4. Kötü veya güzel, acı veya tatlı, anılarımızla birlikte “ bu hayat benim” diyebiliyoruz. Hayatımız anılarımızla bir bütün. İyi olanlar var kötü olanlar. Hani bir şarkı vardı “herşey bir rüya olsa, unutarak uyansam" diyen. Keşke kötü tarafları silebilsek, mümkün olsa bu. Neler yok ki o anıların içinde? Pişmanlıklar, hatalar, kırgınlıklar, kötülükler, haksızlıklar veya tam tersi pek çok güzellikler ve kazanımlarımız. Hepsi de başlı başına bir hayat dersi. Anılarımız olmasa bize bu dünyada bizden ne kalırdı ki? Sadece güzel anılardan oluşan bir yaşam mı sürmeli, yoksa hayatı yaşanmaya değer kılan hem acı hem de tatlı anılarımız mıdır? Yaşamdan ders almak da acı anılarımız sayesinde olmuyor mu? Acı çekmeden mutluluğun kıymeti de bilinmez ki. Sürekli gülümseyen bir insan olabilir mi? Bu da başka bir tuhaflık doğrusu. Anı okumayı çok severim, hele güzel anlatılırsa. Meral hanım çok güzeldi.

    YanıtlaSil
  5. Tesekkür ederim; benim nacizane hatiralarimi böylesine duyumsayarak okudugunuz icin. Blogumu ziyaretinizden dolayi da ayrica hos geldiniz diyorum. Hürmetlerimle

    YanıtlaSil
  6. Anılarımız bazen bizi gülümsetiyor bazen de içimizi acıtıyor, iyi yada kötü bu bizim geçmişimizde yaşadıklarımız. Anılarımız olmadan zaten yaşamdan zevkte alınmıyor, onları anımsayarak belki yol haritamızıda belirliyoruz.. Meral hanım umarım bundan sonraki yaşadıklarınız, ileriki yıllarda geriye dönüp baktığınızda hep güzel anılarınız olması dileğiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhterem Mahmut Bey,bu güzel temmnilerinizden ötürü size cok tesekkür ettigimi bilmenizi isterim. Hürmetlerimle

      Sil