16 Temmuz 2012 Pazartesi

TÜRK GELIN ( 13 )




 
TÜRK GELIN ( 13 )

….......
Güc bela da olsa, Önder´in Almanya´daki calistigi radyonun   gönderdigi fax ve özel kagitlarla Pervin´in elindeki basvuru formlari nihayet teslim alinmisti. Pervin, en azindan basvurusunun yapildigi, bundan sonra bir tek beklemesi gerektigi icin; rahatlamisti.
Simdiden sonra, ziyaret etmekte oldugu Önder´in ailesinin kötü davranislari artik,  Pervin icin daha az yaralayici idi.
Neyse ki, yüksek sezona girildiginden olacak, artik Pervin´in ucuslari daha siklasmis ve bu nispetten yurt ici ve yurt disi yatilarida cogaldigindan, biraz kafa toparliyabiliyordu. Ama, her ziyarette kayinvalidesinin süpheci ve igneleyici laflari Pervin´i neredeyse kusturacak nitelikteydi. Türkceyi pek cok bilmedigini söylese de, epey seyi de söyleyebildigine, hayretti dogrusu. Bir de iyi bilse ne söyleyecekti acaba. Bazen, ucusu ile ilgili  soru sordugunda ayni soruyu 3-5 kez farkli zamanlarda soruyordu. Sanirim, cevabin farkli olmasini umuyordu." Bu giyiminizi; gittiginiz heryerde mi giyiyorsunuz "gibi sacma soru da soruyordu; baska sey demek istercesine. Tuhaf kadindi dogrusu, utanmadan derdi:“ Sizin yasinizda bir yanlislik olmasin, benim oglum genc; siz bayagi büyük duruyorsunuz „ Ya da “ Siz nasil hostes oldunuz benim kücük kizlarim dahi sizden cok güzel? „
Pervin üzülse de bu ibarelere, gayet sakince dinleyip cevaplamisti. Yasi icin, kayinvalidesine cevap olarak:“ Umarim gercekten dediginiz gibi oglunuz genctir, benden. Lakin, degil benim nüfus kagidim hatta Annemin ve benim dogum sonrasi hastahaneden taburcu edilisimizin kagidi var evde;gerekirse gösterebilirim; ama siz yetiskin biri, hemde hemsirelik yaptiginizdan bunun gereksizligini anliyorsunuzdur. „ diye cevaplar.Cünkü, Önder dahi, yil haricinde hangi ay ve günde dogdugunu bilmemektedir. Anne Babasi tarih söz konusu olunca tartisiyorlardi. Annesi, Önderin dogdugunda "hava sicakti "derken babasi" yok kurban bayrami yeni bitmisti" derdi.Kisacasi Önder´in pasaportunda yazili ay ve gün iltica ettiklerinde kafadan yazilmis rakamlardi.Diger soruya ise Pervin,“ Kizinizi güzel bulabilirsiniz ama hostes olmak icin maalesef güzellik yetmiyor. Yoksa her taraf güzel kiz dolu yoksa neden hepsi kabin memuru degil. Ama her ne kada;r benim bu görevi yürütmemden memnun görünmesenizde kiyaslamaniz bile kizinizi hostes olarak görme egiliminde oldugunuzu gösteriyor; buna sevindim dogrusu. Umarim ilerde görüsürüz, ayni camia da „diyerek yanitlamisti.
Pervin, baska sartlarda belki bu sorulari kaale bile almazdi ama kayinvalidesi onun sessizligini bir acizlik olarak algiliyor olmaliydi.O ise, ufak tefek seyler yüzünden tartisip, hatir kirip yüz göz olmak istemiyordu. Ama bir yerde, o da gencti ve de kibarca da olsa, haddini bildirmesi gerekiyordu. Cünkü anlatmasi gerekiyordu kayinvalidesine. Pervin, bu hareketiyle“ Yalandan essek oluyorsam sebebi var. „ demek istemisti ayni onun gibi kinayeli konusarak.
Aradan 2-3 ay gecmis ve bir gün sevindirici haber gelmisti. 3 ay icinde olsa Turist vizesi cikmisti nihayet. Önder ise Cin´e 1-2 arkadasiyla ticarete giden babasina ulasmis haberi vermisti. Aradan gecen bir hafta sonra, Türkiye´ye dönen bir arkadasi araciligi ile babasi "artik dügün yapilsin  en gec 15 güne kadar oradayim: " diye haber göndermistir. Bunun üzerine, Önder alel acele birkac gün icerisinde Istanbula gelmisti; dügün icin hazirliklari yapmak icin. Zaten, annesi istemediginden bilmez ayaklarina yattigi belli idi. Hep kalbinden rahatsiz oldugunu öne sürüyordu. Bu acikca bir mazeretti .Kimse ondan saatlerce disarida yürüsün istemiyordu; hatta evden ayrilmasina bile gerek yoktu. Bir büyük olarak düsünebilir, konusabilirdi. Ama yine de bu isi Pervin ve Önder üstlenmis; bildikleri, akil edebildikleri kadari ile hazirliklari yapmaya calisiyorlardi. Pervin ´in ailesi durumu sezmisti. Babasi“ Kizim birakin o zaman biz ilgilenelim“,dese de Pervin kabul etmez. Gerekcesi de sudur:“Baba birincisi, her dügünde taraflar mutlak bir eksik bulur sikayet edecek. Adamlar karismaz, ama sikayette dili cikar ben sizin böyle bir sey altinda kalmanizi istemem. Ikincisi, onlar ilgilenmiyor, sen ve annem üstlenseniz onlar yan gelip yatacak gerek yok buna. Benim yüzümden siz stresse girmemelisiniz. Zaten Önder ile birlikte yapiyoruz birseyler. Zorlandigimizda bize fikir verirseniz, en büyük yardim babacigim. Zaten Istanbul cok büyük. Bizim bile basimiza yumurta koysalar, pisecek hale geliyoruz bu genc halimizle. Herkesin seferber olmasina gercekten lüzum yok, sen tasalanma „ der.
Ve söyle de ekler:
Babasinin“kizim siz gencsiniz, parayi gereksiz ve bol keseden harcar pazarlik yapamazsiniz „ demesine ragmen. Pervin yine babasina:“ Önder´in de parasi var; benim de yeterince param birikti. Para sorunumuz yok; hem ne kadarina yeterse, o kadarlik dügün olsun babacigim. Cok klas olmasi gerekmiyor, yeterki davetliler memnun ayrilsin kafi” deyip babasini teskin etmistir. Zaten, Pervin ailesinin kendisine takacagi altinlara, dügün Istanbul´un diger yakasinda olacagi icin davetliler icin tutulacak otobüse varana kadar önceden düsünüp hepsini satin almis veya ödemistir. Karar vermistir. Babasina bir kurus harcatmayacaktir.
Ayni sekilde, Önder de kendi ailesinin yapacagi harcamalari üstlenmistir. Böylelikle 2 ailede maddi olarak bu dügünden etkilenmemislerdi. Hatta dügünden sonra el öpmeye geldiklerinde, Pervin Babasina bankada biriktirmekte oldugu duty free paralarini ki 3 ayri hesapta idiler: Dolar, Sterlin  ve DM olarak. Babasina“ Babacigim, benim bilmedigim, bana söylemedigin harcamalarin olmustur. Bilemiyorum bu hepsini karsilar mi; ama kalan bütün param bu, bankadan cektim. Karsilamazsa da, simdilik hakkini helal et Baba „ diyerek babasina uzatir. Babasi almak istemez.“ Kizim sen evlisin artik orada bu para size lazim olur „ diyerek yine red eder. Lakin Pervin” Baba bu benim param. Hem Önder benim param icin evlenmedi ya, zaten karisiysam bundan sonra bana bakmakla yükümlü " demisti. Gerci, Önder´in ailesinin kendisine yasattiklarina sitemle demisti bunu. Böylelikle, babasina zorla parayi almaya ikna eder. Pervin yalnizca Almanya´ya gittiklerinde kendilerini Köln´den kalacaklari sehre götürecek olan tren masraflarini karsilayacak kadar para ayirmistir.Önder´in dügünden dolayi tamamen parasi bittiginden bir kurussuz döneceklerdi ilk evlerine.
Babasi, Pervin´in bu hareketinden dolayi pek memnun kalmis, gurur duymustur. Bu memnuniyetini de Pervin´in pek arzu etmedigi bir bicimde diger kardeslerine aktarmistir:“ Ondan baska ikiniz de akil edemediniz böyle bir seyi. Ikiniz de bana durmadan masraf getirmekten baska bir ise yaramadiniz.“ diye Abla ve Agabeysine söyledigini Annesinden ögrenmis ve de cok üzülmüstür.
Evet, Babasinin her seferinde biriktirdigi paralari, önce kizinin sonra, oglunun dügün masraflariyla harcanmisti.Simdi ise, biraz biriktirebildigi parasini Pervin Babasina harcatmamasi gerektigini; cünkü ev kuracaksa bu kendi imkanlariyla olmali fikrinde oldugundan bunu yapmamisti, yaptirsa ayiplardi kendini cünkü. Emeklilik parasiydi o Anne ve Babasinin. Ne sekilde olursa olsun, hakki yoktu buna. Calisiyordu, parasi vardi. Adetler böyle diyeherseyi babasina yikamazdi. Annesinden isitmis olduklarina, kendisi icin memnun olsa da kardeslerinin haksiz yer suclandigini düsünmüstü. Cünkü, evlendiklerinde onlar Pervin´le ayni sartlarda degillerdi. Olsalar zaten, Pervin´den farkli davranmazlardi. Babalari bosuna  üzmüstü onlari.Pervin ´in Ablasi daha kücük evlenmisti, eside daha üniversite ögencisi oldugu icin Pervin´in Babasi onlara destek cikmisti hep. Oglunun evliliginde ise oglanin yasi geldi deyip; alel acele güzel bir kiz bulup, memleketten görücü usulü ile evlendirilmisti; ki daha para biriktirmeye firsati olmamisti genc delikanlinin. Delikanlinin ilk isi, ilk maaslariydi daha.



2 yorum:

  1. Pervin'in yaşadıkları insanı üzüyor. Lakin kendi parası ile bir şeyler yapma arzusu takdire şayan bir davranış. Önder'in ailesine ise gerekeni Pervin zaten söylemiş. Farklı bir yaklaşımda bulunmak gereksiz. Türk aile yapısı bağlamında geleneklere uygun davranışları sergilemek bile paraya bağlı bir şey. Pervin'in genç yaşta evlenmek için para biriktirmesi ders alınması gereken bir davranış. Her insanın(çalışanların) mutlaka bu davranışı örnek almaları gerekir. Yazıda dile getirilenler yumuşak bir iz özelliğinde görünse de aslında "sert" bir eleştiri söz konusu. Pervin gerek Önder'in ailesini ve gerekse kendi ailesini(para konusunda babasının kardeşlerine söylediği sözler nedeniyle) eleştirmesi yazında anlatılanların objektifliğini düşündürür okuyucuya. Pervin yaşadıklarını tüy hafifliğinde anlatıyor. Anlatıyor mu yoksa halen yaşıyor mu geçmişi tam belli değil aslında. Hafızasının bir yerlerinde hala o günlerin bıraktığı derin izler seziliyor anlatımda. Sonuçta Pervin hafif bir gülümseyişle hem kendi ailesine hem de Önder'in ailesine (para harcatmamak)sesleniyor gibi.
    Yorum okuyucunun algısına göre değişir. Ve gerçekte ise yazılanlar okuyucunun anladığıdır.
    Saygılar.
    Yüreğinize, kaleminize sağlık.
    Geçmişin ayak seslerini hiç unutmadan mutlu bir gelecek dilerim Pervin'e tüm yaşamında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Efendim bu denl harika yorumunuz beni ziyadesiyle onure etti; bilmis olun. Pervin o sekilde davrandi cünkü ailede kalan bekar cocuk olarak evdeki konusmalara Anne babanin maddi endiselerine birebir sahit oldugundan, adetlerimizi kiyaslar olmustu bu gercek.Maksat gencleri evlendirmek olmamali; onlara önce ayaklari üzerinde durabilecek olmalarini saglamak olmali. Yoksa aileye yeni bir mutsuz bir fert daha katmaktan baska birse olmaz bu. Efendim dediginiz gibi yorum okuyucunun algisina aciktir elbette ve onlarin anladigi kadardir. Umarimben de biraktigi ictenligimi ama bana getirdigi pismanligi yeterince nakledebilmisimdir yazimla. Güzel dilekleriniz icin minnettarim. Sizede icniz gibi bir hayat diliyorum. Hürmetlerimle

      Sil