Içimde dindirilmemiş dindirilemez bir şey var.Bu sesini yükseltmek istiyor. Içimde bir sevme isteği var ki aşkın dilini konusuyor
Ah, gece ve karanlık olsam! Işığın memelerinden nasıl emmek isterdim! Küçük parlak yıldızlar ve üstümüzdeki ateş böcekleri sizide kutsamış ve ışık armağanınızdan dolayı mutlu olmak isterdim. Fakat ben kendi ışığım içinde yaşarım ve kendimden çıkan alevleri kendim içerim.
Ben, almaktaki mutluluğu bilmem ve çoğunda çalmanın almaktan daha hayırlı olduğunu düşünürüm. Benim fakirliğim odur ki, elim armağan vermekten uslanmaz. Bekleyen gözlerin ve özlemin aydınlık gecelerini görmek, benim kıskançlığımdır.
Ah, bütün armağan verenlerin bahtsızlığı! Ah, güneşimin kararması! Ah, istemek tutkusu! Ah, tokluk içinde açlık. Bunlar, benden alırlar; ama ruhlarına da dokunmuyor muyum? Vermekle almak arasında bir uçurum vardır ve en küçük çukura bile en sonunda köprü kurulur.
Güzelliğimden bir açlık doğuyor. Aydınlattıklarıma acı vermek ve armağan ettiklerimden çalmak istiyorum. Kötülük yapmaya o kadar susadım ki!... Elime doğru bir el uzandığı zaman geriye çekebilmek, düşerken yavaşlayan bir şelale gibi gecikmek... Kötülük yapmaya böyle susuyorum. Benim zenginliğim böyle bir intikam düşünüyor. Benim yalnızlığımdan böyle bir hile kaynıyor.
Armağan vermekten duyduğum mutluluk, armağan verirken öldü; erdemim kendi cömertliğinden bezdi. Boyuna armağan veren, utancı kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıyadır. Sürekli dağıtanın eli ve kalbi, dağıtma yüzünden nasırlaşır.
Gözüm dilencilerin utancı karşısında yerinden fırlamıyor artık. Elim, dolu ellerin titremesine kayıtsız artık. Özüme yaş ve kalbime keder nereden geldi? Ah, bütün armağan verenlerin yalnızlığı! Ah, bütün parlayanların suskunluğu!
Boş uzayda birçok güneş dönüyor. Onlar bütün karanlıklara ışıkla seslenirler; ama bana karşı susarlar. Ah! Işığın parlayan şeylere karşı düşmanlığı şudur ki yoluna insafsızca devam eder. Parlayan şeylere gönülden bezgin, güneşlere karşı soğuk, her güneş böyle döner. Güneşler yörüngelerinde bir fırtına gibi uçar, onların çevrimi böyledir. Sarsılmaz iradelerin peşinde gider. Onların soğukluğu budur. Ah, karanlık geceler! O parlayan şeylerden sıcaklığı yayan sizsiniz! Işığın memelerinden sütü ve serinletici iksiri emen sizsiniz. Ah, etrafım buz gibi; elim buz içinde yanıyor. Ah, içimde sizin susuzluğunuza karşı bir susuzluk var.
Gecedir: ne yazık ki ben ışık olmaya, gecelerin susuzluğunu çekmeye ve yalnız olmaya mecburum.
Gecedir: arzum bir pınar gibi içimde kaynıyor, konuşmak istiyorum.
Gecedir: şimdi bütün fıskiyeler daha gür konuşur. benim ruhum da bir fıskiyedir.
Gecedir: ancak şimdi bütün sevenlerin şarkıları uyanır. benim ruhum da bir sevenin şarkısıdır."
NIETZSCHE
okudum yine okuyorum ..okumaya devamm
YanıtlaSilGecedir: ne yazık ki ben ışık olmaya, gecelerin susuzluğunu çekmeye ve yalnız olmaya mecburum.
YanıtlaSilışık olabilmek güzel olmalı diyom ben..
Begenmenize sevindim Kar Topu ve Dayatilanla Yasayan.Evet her okundugunda ayri bir detayin kesfedilecegi müthis bir siir.Evet,gercekten isik olabilmek güzel cünkü isik her vakit umuttur.
YanıtlaSil