TÜRK
GELIN (1)
Pervin daha yeni evli sayilirdi. Cok da
macerali olmustu evliligi. Evlenene kadar da yüregi agzina gelmisti.
Hem babasini bu evlilige ikna edemezse diye telas etmis; hem de kendisinin,
esinin evinde kabul görmeyecegi endisesi, bir türlü yok olmamisti
icinden. Fakültedeki arkadaslik döneminde bu yöndeki endiselerini
dile getirdi ise de; esi o zamanlar ona, “ bizimkiler seni cok
istiyorlar " mesele, " senin babani nasil ikna edecegiz „ cevabi oluyordu.
Cünkü, Pervin, Önder´e anlatmisti; ablasi evlenirken babasinin
nasil cildirdigini; kizcagizini nasil zorda verdigini.Gerci, babasi
simdi damadini cok severdi her firsatta onlari etrafina toparlar bu üc
kardese“ hic darilmayin ama Adem Agabey´inizi ( eniste) sizden bir
gömlek daha fazla seviyorum „ diye takdirini dile getirirdi.
Önder´in ailesi Türkistan´liydilar ve adetleri
, dilleri neredeyse tamamen farkli idi. Bilgi olarak, ailesinin de
onlarin Türk ve müslüman olmalarini bilmelerine karsilik; Pervin´in
ailesi hic daha bir Türkistanli´ya o yillarda rastlamamislardi.
Sayilarida zaten pek azdi. Aile ilk kez Pervin´in evlenmesi söz
konusu oldugunda; onu istemeye gelindiginde birilerini yakindan
görmüstü.
Pervin´de korkuyordu; ya ayak
uyduramazsa; ya da onlar onu istemezse diye icinde de kötü bir his
kaybolmuyordu nedense...
Babasi Pervin´in tahmin ettigi gibi
kizinin mutlulugunu istemekle birlikte, pek kiymet verdigi büyük
kizinin esi olan damadinin araya girmesiyle, Pervin´in Önder´le
evlenmesine izin verir.
Öncesinde ise, asker emeklisi olan
baba, o sert ve ciddi konusmalarindan birini yapmak üzre sirayla önce,
müstakbel damadi, sonra da Pervin´i yan odaya cagirdi. Pervin
alisikti kücüklükten beri babasinin bu tavrina; cünkü o
konusmalarda edilen sözler son derece dikkate alinir ( kücüklerin
bile) ve sözde de durulmasi gerekirdi. Bu hep böyle olmustu yine
böyle olacakti elbette.
Baba, derin bir nefes aldiktan sonra
yaprak gibi titreyen Pervin´e kizim simdi cok ciddi konusmanin
zamani geldi diyerek söze baslar ve... Pervin´in yillarca kulaginda
cinlayacak olan su cümleleri siralar: “ Kizim önce sana tesekkür
ederim karsima muhatap olarak bir generali ve hatiri sayilir kisileri
getirttin. Gördüm ki, oglanin isi iyi ve de efendi biri, anababasi
da güzel mesleklere sahipler ülkemizde icra edemiyor olsalarda.
Lakin, söz konusu kendi evladim olunca ben anlamam Türkistanli
mürkistanli der. Benim gözüm anababasini tutmadi, bana kalsa; seni
katiyyen vermem bunlara. Cocuk efendi biri belli, enisten bana sizin fakülteden
beri arkadas oldugunuzu söylediginden; bana da fazla söz kalmamis.
Simdi sana ciddi bir soru soruyorum:“ bu cocugu hakikaten
istiyormusun, iyi düsün? „ diye de ekler.
Sen, artik 20 yasina girdin; kendi
kararlarini kendin verebilecek bir yastasin. Güzel bir kazancinin
oldugu bir meslegin de sahibisin. Kendi ayaklarin üzerinde artik
durabileceginden hic süphem yok. Lakin, bundan sonra sorumluluk,
tamamen sana aittir kizim; mutlu olursan da, mutsuz olursanda. Bu evden
kocanla birlikte cikar; ancak yine, kocanla birlikte girebilirsin; baska
türlüsü mümkün degildir, der.Yalniz dönmeye kalkarsan; o vakit, bu
evin kapisi sana kapanir. " Bu sartlarda evlenmeyi kabul ediyor musun?
"diye sorusunu yineler. Pervin babasinin bu aci konusmasini hayretle
dinler; o cok sevdigi babasi, nasil bu kadar kati olabilirdi ona yada
olabilecekti.
Sonucta - Tamam baba, diyerek evlenmek
istedigini söyler. Bunun üzerine baba, kizini istemeye gelenlere,
evlenmelerine riza gösterdigini aciklayarak; hemen o gün söz
kesilir ,ve yüzükler takilir cünkü damat adayi 3 gün sonra yeni
isi icin Almanya´ya gidecektir.
Böylelikle artik, Pervin´in
de isinde ne kadar calisabilecegi belirlenmis oluyordu.
Akabinde, alelacele Almanya icin vize
basvurusunda bulunulacak; vize cikana kadar da Pervin havayollarindaki
isine devam edebilecekti.
Gerci, istemeye gelindiginde
konusulmustu; isi geregi ucmasi gerekiyordu. Damat tekrar Türkiye´ye
dönene kadar beklenilecekti. Sonrasinda ise, yok efendim ucmasin ya da
nikahi hemen yapalim gibi söylemlere baslamislardi.Alman
konsoloslugununda bir yil en az bekleme süresi sart kostugu icin de
Pervin´le Önder´in en kisa zamanda nikahinin kiyilmasina karar verilir, iki
ailece ki dügün sonradan yapilacaktir. Sonucta:
Nikah kiyilmis; artik Pervin kagit
üstünde de olsa evli bir kadin olmustur. Cok sevdigi Önder´i de
Almanya´dadir ve radyoda ise baslamistir. Pervin ise daha bir kac
kez gördügü, henüz kagit üstündeki bu esinin, ailesiyle görüsmeye, onlari her hafta
ziyarete mecbur kalmistir.
...............
Kum Tanesinden
Bakalım Pervin ne yapacak? Evliliğinin sorunsuz devam etmesi ve babasının "bu eve tek dönemezsin" lafını gündeme taşımaması dileği geçiyor okuyucunun içinden. Bu tür kültür farklılığı olan, alışkanlıkları farklı olabilen hayatlarda ortak bir takım değerlerde uzun süre sorunsuz devam etmek zor gibi görünüyor. Fakat milliyeti ve kültürü farklı insanların evliliklerinin uzun süre devam etmesi de söz konusudur. Bence Pervin çeşitli sorunlarla karşılaşacak. Dileğim yanıldığım yönünde olsun. Güzel bir başlangıç. Lütfen yarıda bırakmayalım bu başlangıcı. Saygılar.
YanıtlaSilMuhterem Hüseyin Bey, sizden özenerek; bu gece aniden kaleme aldigim bu yazisi dizine, ilk yorumun da sizden gelmesi beni cok sevindirdi. Zira, benim bundan sonra yazacagim bu hikayenin devamlari da, her kelimesinin dogru oldugu, yasanmisliklar olacak.Efendim, bir tespitinizde haklisiniz; cok zor bir hayat sürecek Pervin.
YanıtlaSilBeni tesvik eden bu güzel, samimi yorumunuz icin cok tesekkür ediyorum.Hürmetlerimle efendim
Gerçekten de çok güzel bir yazı Hüseyin beyinde dediği gibi.
YanıtlaSil''O sözler bence de çok ağır bu evden çıktın mı kocanla kocanla gelebilirsin ancak ,tek geldiğin de bu kapı sana kapalıdır.'' :(
Pervin için çok zor bir an olsa gerek o an...
Mesut cok sevindirdin beni bu güzel yorumunla.
Silevet o söz kimine göre artik deyimlesmis bir söz ama kimilerine göre ise celikten bir pranga. Gördügün gibi bazen sözlerde bir bicak gibi keskin olabiliyor görünmeyen deriiiiin yaralar acabiliyor.Tesekkürler gösterdigin ematiye.