24 Haziran 2012 Pazar

TÜRK GELIN ( 11 )




TÜRK GELIN ( 11 )



Pervin, Önder´i ilk kez gördügünde okulun ilk haftalariydi. Daha sinifta iki arkadasla tanismisti, herkeste bir telas vardi. Ilk vize nasil olacakti? Ne kadar calismalari gerekti ki, iyi bir not almalarina yetsin? Derse giren hemen her hocanin ders sonunda bir sürü kitap ismi verip cikmasi, sadece Pervin´i degil herkesi endiselendiriyordu. Ögrencilerinde cogunun imkanlari kisitli oldugundan bu bayagi zor bir seydi; üniversitede tahsil yapmak. Dersler ilerlerken Pervin´de daha sonraki 4 yil boyunca neredeyse yapisik kardesler olacagi diger kiymetli arkadaslariyla tanismisti. Pervin´in sevgili arkadaslari Ibrahim, Nazim, Ali Osman, Gülsüm, Emine, tabii bu kadroya sonradan Önder de katilacaktir. Pervin ve arkadaslari bunun üzerinden gelebilmek icin su sekilde anlasmislardi: Herkes kitaplardan bir ve ya ikisini alip okuyacak; digerlerine son derece detayli özetleyecekti. Bu planlari gercekten sonuc vermis; bir anda, hep birlikte durmadan, iyi not alan ögrenciler olarak ismen belirginlesmeye baslamislardir. Hatta, sonradan ögrendigine göre hocalar kendilerine isim bile takmistir; her zaman birlikte gezdiklerinden. Adlari“ is bitiren cocuklar „ bu okul bitene kadar da öyle olmustur.Onlari uzaktan izleyen sasirirdi; cünkü her daim biri konusur, dakikalarca digerleri cit cikarmadan sessizce dinlerlerdi. Eger derste yada disarda birbirlerine ögretmenlik yapmiyorlarsa mutlaka kütüphane, külliyelere ve imkanlar dailinde seminerlere katilip üniversite yasamina uyum saglamaya calismislardi. O yüzden; cok cabuk takdir görmüslerdi hocalardan.Okul bitene kadar; pek cok ögrenci hocalari sadece derslerde görürken, bunlari hocalar cagirtirdi assistanlari araciligi ile odalarina, kagitlara entersan seyler yazdiklarindan.Tabii bir de, benzer seyler yazdiklarindan olsa gerek. Pervin o grubundaki sanslilardan biri, olup bölüm baskani tarafindan cagirilmisti; yaptigi bir harita calismasindan dolayi. “ Herhalde paylanacagim „  diye gitse, bir dolu övgü isitmisti. Hoca odasinda bulunan diger iki profesöre de bu kiza iyi dikkat edin, isini titizlikle yapan biri diye. Pervin,  o iltifati hayatinin sonuna kadar unutmayacaktir; cünkü aldigi en güzel iltifatti. Sonradan görecektir ki oda da bulunan baska birisi de sonradan arkadas grubuna katlacak olan Önder´dir . Pervin ve arkadaslari, onu yasinin biraz büyük oldugundan ve hep James Bond cantasiyla dolasmasindan assistan yada arastirma görevlisi saniyorlardi; ta ki ilk vize ye kadar.
Pervin, ilk vize imtihani icin kalan son 10 dakikaya bile elindeki notlari hafizlamaya calisirken kulaginin dibinde kendisine“ burada ne ariyorsun „ diyen sesle irkilir.Pervin, kimseyle kensiyle sen diye hitap edecek bir arkadasi olmadigindan, kaslari catik ve icinden bu ne ukalalik diyen edayla kafayi kaldirir. Gördügü odadaki kisilerden biridir ve muhtemelen hocanin assistanlarindan biri oldugunu tahmin ederek“ efendim, afedersiniz calismamdan emin olmadigim icin hala okuyordum „ diyerek alelacele notlari kaldirir. Önder´in "sinav henüz baslamadi degil mi? „ sorusu üzerine Pervin   “ siz ögrenci misiniz ben sizi asistan sanmistim? „ demesi üzerine  Önder  ögrenci oldugunu teyyid etmis ve kendisini tanitmistir. Kisa süren konusmada onun hic kimseyi tanimadigini ögrendiginden, imtihandan sonra Pervin onu kendi arkadaslariyla tanistirmistir. Böylelikle, zaman zaman uzayip kisalan calisma gruplarinin cekirdek kadrosu olusmustu.
Sonradan Önder, harita meselesinden sonra seninle mutlak tanismam gerektigine karar vermistim, cünkü, büyük bir ihtimalle sinifin en iyilerinden olacaktin, o yüzden de sana yabanci oldugumu söylemedim; nereli oldugumu sordugunda Nigdeliyim dedim ki, benden uzaklasmayasin diye. Gerci Pervin o Nigdeli´yim dese de, onu dogudan gelen biri diye  tahmin etmistir sivesinden, o yüzden de fazla irdelememistir. Cünkü, zaten soru yüzeysel bir sorudur; hic farketmezdi, hangi sehirden olduklari, sonucta hepsi Anadolulu degil mi idi?
Bu sekilde ilk tanisikliklari baslamis,onu tatillerde devam eden  arsiv calismalari takip etmis ve sonunda Pervin´ in cok kaba ve ukala buldugu Önder; arkadaslar arasinda söyledigi Rusca ve Farsca sarkilar sayesinde, güzel sessiyle onun kalbini calmistir.
Okul bitene kadar bütün arkadaslarindan saklamislardir. Pervin´ in ilk defa da bir  erkek arkadasi oluyordur ama Pervin hic rahat degildir.Vicdan azabi cekmektedir ;cünkü zaten flirt toplumda hos karsilanilan bir durum degildi ve ayrica Pervin´in babasi her zaman“ kizim güzel kiz oldun, elbet sana yanasmak isteyen, begenenler cikacaktir karsina, sakin merak edipte, okulu ihmal etme, kendini sadece okuluna konsantre et. Eger, iyi bir derece ile bitirirsen, iyi bir isin, iyi bir kazancin olur. Hayatta o zaman kimse seni adinla degil, Pervin Hanim yada Hanimefendi diye cagirir. Nerede olmak istiyorsun, kendini nerede bulunmaya layik görüyorsun; iyi karar ver evladim „ diyen söylemlerini ki, ( bu söylemleri babasindan bozuk plak gibi duymaktaydi hep) yerine getirememekten, babasina verdigi sözü kismen tutmamis olmaktan üzüntü duymaktadir. Duygusal cok ikilemlerin arasinda kalsa da Önder´le olan arkadasliklari sürmüstü.
Bu arada Pervin,yurttaki bir kizarkadasiyla birlikte bir sohbet sirasinda gördükleri bir gazete ilanindan ani olarak hosteslik sinavina basvurmuslardi, sanslarini denemek icin. Zaten, hemen her hafta bir yerlere müracaat ediyorlardi is icin .Cünkü, yüksek lisans ve ögretmenlik sanslarini kaybetseler ellerinde baska sanslari olsun diye.
Güzel tesadüftür ki, Pervin sinavi kazanmis ama fikrin sahibi olan arkadasi kazanamamistir. Bu güzel tesebbüs sayesinde hayatinda ilk kez de bir ucagi, degil ucmak, ilk kez icinden görecekti.  Ayni fakültede Türkoloji okuyan arkadasi cok üzülmüstür. Pervin ona“ sen merak etme; ben Pervin´sem seni oraya aldiracagim „ bekle de gör der.Ve bir yila kalmaz gösterdigi basaridan kabin amirligine yükselen Pervin, sözünde durarak yeni alinacak hostes adaylari arasina kendi arkadasinida koydurmayi basarmistir..

6 yorum:

  1. :) çook keyifle okudum. iş bitiren çocuklar. yani pervin, okulla hostesliği bir arada mı götürmüş oldu. ne ilginç ne güzel. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet deeptone.Pervin, hostesligin yanisira bir de hobi olarak yürüttügü arsiv calismasini ki( Osmanlida cikan ilk gazetelerden-1957 kadar ki zaman zarfindaki gazeteleri taramis mühim haberleri fislemistir 3 yil boyunca) birarada götürmüstür.Bu, daha sonraki hayatina sirayet etmis ve her zaman iki yada üc isi birarada yapar olmustur.Ilginc bir kisiliktir Pervin, kendine mesguliyet cikarmakta üstüne yoktur.Tesekkürler alakaniz ve güzel yorumunuz icin.

      Sil
  2. Her zamanki gibi çok güzel bir anlatım. Pervinin kendine güveni ve çalışkanlığı sayesinde başarıya adım adım yaklaşmaktadır.
    Sizi kutluyorum ve güzel yazı dizinizin 12. bölümünü merakla bekleyeceğim. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum efendim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Övgü dolu yorumunuz icin tesekkür ederim.Umarim diger bölümlerde de ayni begeniyi size sunabilirim. Hürmetlerimle

      Sil
  3. Başarılı olmak zorunluluğu her insanın yüreğinin kıvrımlarında dolaşmalı, hücrelerine sinmeli. Başarıyı getirsin. Okul yaşamında "ekip" çalışması, yine bir ekip çalışması olan "hostes"lik mesleğine de yansımıştır kuşkusuz. Burada öne çıkan, "arkadaş" sevgisi, güven ve bu bağlamda başarma arzusudur. Pervin'in "baba"sının öğütleri başarıda etkendir bence. O baba biliyordu ki "başarı" hak etmeyi ve hak ettiğini almayı getirir. "Hak etmediğini asla alma" düşüncesidir ki Pervin'e "başarması" bağlamında telkinde bulunmuştur. Bir yandan okul diğer yandan hosteslik mesleği, kazanmanın önemini vurgulamakta ve bu yönüyle örnek teşkil etmektedir. Anıları ve hayatı kaleme almak, başkalarını değil kendini anlatmak, pişmanlıklara, övünçlere tekrar zihinde kavuşmak, giden zamanı tekrar değerlendirmek, kaybedilen değerleri ya da pişmanlıkları sorgulamak. Düşünce ve duyguları, doğru ve yanlışları yüzleşerek tekrar ele almak. Dünü yaşarken geleceğe yön vermek...
    Çok şey var yazılacak...Lakin...Parçalar tamamlandıkça gerçekleşecek bu...
    Yüreğine sağlık...
    Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Efendim ne diyecegimi bilemiyorum bu güzel yorumunuz karsisinda.Tek kelimeyle analiz gücünüze de hayranim. Evet maksadim aslinda buydu yeniden yüzlesmek kendimle.Olabildigince objektif olacagim o yüzden.Sirf benim begendigim yanlarim degil cokca da ,acizliklerim,aptallilarim,hatalarim, debelenmelerimle en nihayetinde büymemin hikayesi olacak eklendikce. O yüzden hayatimin hicbir rengini kamufle etmeyecegim.Tesekkür ediyorum efendim tekrar.

      Sil