26 Haziran 2012 Salı

TÜRK GELIN ( 12 )




TÜRK GELIN ( 12 )
…......Pervin´in arkadasi, havayollarindaki kurslarda müstesnaligiyla Bashostesin dikkatini cekmisti. Bir gün ucus raporlarini sunmak icin merkeze gittiginde, karsilastigi Bashostes kendi arkadasinin kurslardaki en basarilisi ve kibari oldugunu söylemis, böyle birini önerdigi icin bir de kendisine tesekkür etmistir. Hatta böyle giderse, galiba cok sürmeyecek yeni bir kabin amirimiz olabilir diye Pervin´i onure eder.
Pervin´in ucuslari cok yogun ve arkadasi Füsun´un ise kurslari sürmekte oldugundan, artik arkadasiyla irtibati kesilmistir. Ayni görüsmenin bir hafta sonrasi kurs henüz bitmistir; yeni hostesler ilk ucuslarina baslatilacaktir.Pervin ,Bashostesle konustuklari üzere, büyük bir hevesle arkadasi Füsun´un ilk ucusuna refakat etmeyi beklemektedir. Planlanan ucusun bir gün öncesinde yine ondan övgüyle bahseden Bashostesten, onun isten cikarilamak zorunda kalinildigini ögrenir.“Neden? „ diye sorsa Füsun´un beyaninin aksine evli oldugunu ögrendiklerini bu yüzden cok üzülsekte cikarmalari gerektigini ifade eder.“ Senin haberin yok mu idi? „ sorusu üzere, eveleneceklerini biliyordum ama su anki medeni halinden inanin haberim yok der. Evet isin o kismini Füsun Pervin´den de saklamisti ama Pervin onu anlayabilirdi.Cünkü Füsun´un esi,Türkiye´ye Sah rejimi yikilip, Humeyni´nin Paris´teki sürgünden gelerek Iran´daki yönetimin basina gecmesi ve o kargasa ortaminda kurulan devrim muhafizlarinin zulmünden kacan Iranli bir ögrenci idi.Yani evlenmelerine o zamanki hukuk cercevesinde pek cok engel vardi. Füsun´un anlattigina göre, Iran resmi nikahi, Türkiye ise imam nikahini kabul etmiyordu.
…. Birgün, Füsun´un yapacagi ilk ucusun saati degisince, Pervin baska bir ucus sebebiyle seferde oldugundan, havaalanindan telefonla aranmis ve daha önce sefere hazir bulunmasi istenmistir. Ama Füsun´un evde olamayisi, eve telefona esinin cikip muhtemel ki (arayan kisinin erkek oldugundan) ben esiyim diye kendisini tanitmasiyla  bütün inciri berbat etmistir. Böylelikle Füsun basariyla bitirdigi kurstan, ilk ucusunu bile gerceklestiremeden isinden ayrilmak zorunda kalmistir.
Pervin havayollarindaki yetkililerden onu, insani olarak anlamalarina ragmen, hukuki kurallar geregi üzülerek bu karari aldiklarini ögrenir. Yine de Füsun ´un bir talebi olmamasina ragmen, kendisine Certifika verilmis ama adresten döndügü icin Pervin´e verilmistir; ona ulastirmasi icin.Pervin önce adreslerinden tasindiklarini, sonradan  onun annesiyle olan telefon konusmasindan, Iranli esinden ayrildigini, ögretmenlik icin tayin de oldugunu; onun artik kendileriyle bile görüsmeyi kestigini söyler. Bu sekilde, Pervin ,arkadasina da certifikasini da ulastiramaz ama hala aradan yirmi yili askin süre gecmesine karsin saklamaktadir.
O yüzden, Pervin cok ictenlikle su cümleleri arkadasina söylemek istiyor:
“Canim arkadasim, Füsuncugum, hala isine yarar mi bilmem ama emanetin hala bende. Oralarda bir yerlerde bu yazdiklarimi okuyorsan bana ulas canim. „
Pervin, olayin böyle sonuclanmasina üzülmüstür. Cünkü ne hayatlar vardi;  neler nelere sebebiyet veriyordu.
Bu arada, Pervin bir an evvel dügünün yapilip da kayinvalide zulmünden kurtulmak icin vize islemleriyle ugrasmaya baslamistir. Ucmadigi zamanlarda gerekli evraklari tedarik etmekle ugrasmaktadir.Belki simdilerde, sartlar kolay idi ise vize icin, 24 sene öncesinin Türkiyesi icin istenen sartlar daha kati idi. Insanlar, vize icin ta bir gün önceden kuyruga giriyorlardi. Pervin de ta sabah 5 gidip  de uyruga girse, konsoloslugun gisesindeki memure onun evraklarini bile elinden almaya yanasmamis, kendisine esinizin orada 8 yil calistigini gösteren bir belge getirmediginiz sürece evrakinizi alamam, eksik deyip geri cevirmisti. Zaten, vizeler icin insanlardan ev tapusu yada 40 bin DM gibi ücretler isteniyordu. Bunun üzerine, yakinda olan havayollari binasina gitmis gözyaslari sel gibi akiyordu. Daha evlenmedigi kocasinin yanina gidebilmesi icin, bir de 8 yillik bir belge isteniyordu ki, o belgeyi nasil alsinlardi, daha Önder oaraya gideli 4 ay oluyordu. Esi, onlar icin bu sartin gecerli olmadigini, cünkü onun isci statüsünde olmadigini, Radyodan bir fax gönderildigini söylese de memure o fax a bile bakma tenezzülünde bulunmuyordu. Böylece tam 3 kez geri cevrilir. Is yerindekiler,  turist olarak gidip gelirsin sana kolaylik saglariz demislerdi;  onlarda aciyorlardi artik. Hatta, Baskaptanpilotlari Pervin´in bu durumunu ögrendiginde,  Pervin ile Önderin hic olmazsa havaalaninda yarim saat görüsmelerini temin etmisti. Artik  istasyon müdürü Ates Bey, her ucak indiginde daha kapi acilir acilmaz Pervin´i evraklarin ardindan bir sepet gibi arabaya bindirir havalanindan iceri sokar,Önder ile ikisine buradan sakin ayrilmayin 25 dakika sonra buradayim der ve giderdi.O dakikalarin ardindan sonra yine  nefes nefese tekrar Istasyon Müdürüyle ucaga yetistirilirdi. Ilk zamanlar böyle iken sonralari yaz sezonuyla konulan 2. Münih seferleri üzerine Sirketin sahibi ve Baspilot Pervin´in 5. hostes olarak ucmasini öngörmüs ve böylelikle sabah ucuslarinda ucaktan inip, aksam ucagiyla yedek olarak dönmeye baslamistir. Hala güzel bir anidir Pervin icin; cünkü calistigi havayolu bile sanki babasinin havayoluymus gibi kendisine  yardimci olmus, hatta dügünden sonra 3 aylik ücretsiz izinle Almanya´ya Önder´in yanina gitmesine bile izin vermislerdir.

7 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Pervin ve arkadaşı'nın yaşadıkları insanın içini sızlatıyor. İnsanlar hayatlarını idame ettirmek için güç bela buldukları işin "bürokratik" yaklaşımlarla ya da "yönerge"lerle heba olup gitmesi karşısında doğaldır ki üzüleceklerdir. Pervin'in "vize" sorununu çözememesi ise ayrı bir dram aslında. Çok şey de istememektedir. Tek isteği evleneceği insanın (ki bu doğal bir gereksinimdir) yanına gitmek istemektedir. Bürokrasi bir toplumun gelişmesinin önünde ki en büyük engellerden biridir.
    Konutu çarpıcı bir anlatımla ve çok güzel bir şekilde ele almışsınız.
    Yüreğinize, kaleminize sağlık.
    Saygılarla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Efendim,güzel yorumunuzla beni yanliz birakmadiginiz icin tesekkür ederim.Evet, bürokrasiler,vizeler hala bir yerlerde, bir cok insanin hayatini güclestirmekte, icini burmaktadir.Gerci Füsun´un durumunda,sigorta ve ID Landing kartlarin cikarilmasinda pek cok hukuki ve cezai yaptirimlari agir olabilecek sorun olusacakti.
      Pervin,o vize kuyruklarinda insanimizin gördügü muamelelerle,kim ne derse desin, devletimizin de acizligine sahit olmustu.En mühim mesele bu idi.Hangi devlet vatandasini böyle ezdirtirdi. Vize konacaksa konsun ama talepler insafli olmaliydi.
      Sizinde yüreginize ve kaleminize saglik. Hürmetler efendim.

      Sil
  3. Merhaba Kum Tanesi,
    Turk Gelin dizisinin bugun hepsini birden okudum, hosuma gitti, devamini da bekliyorum :) Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili cerenmus,nazik alakana ve kiymetli zamanini hikayem icin ayirmana tesekkür ederim.Kucak dolusu sevgilerimi iletiyorum.

      Sil
  4. Merhaba efendim, öncelikle sizi kutluyorum. Çok güzel kaleminiz var, anlaşılır birr dilde naklediyorsunuz olayları.
    Pervinin azmi ve başarısı hem okumasını hem de gelecekteki mesliği hostesliği kazanmasını sağlıyor. Ama çok istediği arkadaşı Füsunun son anda bazı engeller (bence gereksiz insanlık dışı engeller) nedeniyle hostes olamaması Pervini üzüyor. Pervin okadar iyi sağlam bir arkadaş ki halen Füsunun sertifikasını saklamaktadır. Umarım Füsun bir şekilde bu yazı dizisini okur ve Pervinle görüşme olanağı bulur.
    Pervin bir yandanda evlendiği eşi ile bir araya gelme sorunu yaşamasına rağmen güçlülüğünden ve kararlılığından ödün vermeden mücadelesine devam etmesi taktire şayandır, kendisini canı gönülden kutluyorum.. Pervinin bu gücüyle ve azmiyle bir çok sorunun altından kalkacağına eminim. Saygı ve sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Efendim,tesvik ve övgü dolu yorumunuz icin tesekkür ederim.Pervin´inkisi güclülük mü bilinmez; ama is basa düsünce pasa daga düsünce, hesabi oldu galiba. Iyi temennileriniz bana daha sonraki yazilarimda güc verecek . Hürmetlerimle

      Sil