Enver Paşa'nın Şehadeti
Enver Paşa'nın öldürülmesinde rol oynayan Agabekoff, Avusturyalı yazar
Gustav Krist'e Enver Paşa'nın nasıl öldürdüğünü anlatıyor.
‘'Enver Paşa’yı yakalamak zorundaydık. Ama bu kolay bir iş değildi.
Çünkü o sürekli yer değiştiriyordu. O nedenle ona gizli olarak
yaklaşmayı planladık. Ben seyyar satıcı kılığına girdim. Bu şekilde
amacıma ulaşabilirdim. Taşkent ve Buhara’ya gidip
küçük eşyalar ve bir eşek satın aldım, bunlarla Karschi’ya gittim.
Burada beni G.P.U’dan (gizli servis) bir ajan beni bekliyordu. Bu ajanın
görevi, benimle Kızıl Ordu arasında ilişkiyi canlı tutmaktı. Doğu
Buhara’ya giderken savaşın buraları ne hale getirdiğini gördüm.
Gelişmekte olan bir kent çöle dönmüştü.
Husar’da görevimize
başladık. Satmak için aldığımız eşyaları ortaya çıkardık ve şehirde
kalabilen az sayıdaki insana sunduk. Husar’da, bize yardımcı olabilecek,
şüphe uyandırmayan ve her yerde tanıdıkları olan Özbek bir ajan bulduk
ve bir süre sonra Denau’ya doğru yola çıktık. Denau’ya geldiğimizde
burada çatışmaların hala sürdüğünü gördük. Husar’dan aldığımız ajan
çevreyi araştırmaya başladı ve kısa sürede Enver Paşa’nın saklandığı
yeri öğrendi. Seyyar satıcı rolümüzü iyi oynuyorduk, kimse bizden
şüphelenmedi.
Bu şekilde Enver Paşa’nın yaşadığı evin
bulunduğu köye geldik ve evin yanına kadar sokulduk. Ev sıkı bir şekilde
korunuyordu. Yeni mal alma bahanesiyle yardımcım rolündeki ajanı
Denau’ya, Kızıl Ordu’ya haber vermesi için gönderdim. Yardımcım
kumandanlığa Enver Paşa’yı bulduğumuzu haber verecekti. Özbek ajan ve
ben köyde kalmıştık.
Beş gün sonra yardımcım geri döndü ve
buraya gelmek üzere bir süvari birliğinin hazırlandığını söyledi. Biz
köyü terk etmek üzere hazırlandık ve gece yarısı yola çıktık. Köye
birkaç kilometre uzaklıkta, yolda askerlere rastladık. Kumandana köyün
planını verdik ve Enver’in evini tarif ettik. Askerler köyü çembere
aldıktan sonra sabah 7’de saldırıya geçti. Enver’in adamları bizim
makineli tüfeklerimize dayanamayacaklarını anladılar. Enver durumu hemen
kavradı ve adamlarına, kendisinin dağlara kaçıncaya kadar onları
oyalamasını söyledi. Enver 50 kadar adamıyla birlikte köyün diğer ucuna
doğru kaçmaya başladı. Ancak buraya konuşlanan Kızıl Ordu birliği onları
ateş altına aldı. Burada kısa ama kıyasıya bir çatışma başladı. Enver
vuruluncaya kadar aslan gibi dövüştü. Sadece iki kişi kaçmayı başardı.
Ruslar ellerindeki palalarla hepsini doğradı. Kumandanlar hariç, koca
tümen kimlerle savaştığını bilmiyordu. Daha önce Enver Paşa’ya hizmet
etmiş olan Dunow, ölenler arasında Enver’i tanıdı ve bunu askerlere
bildirdi. Bir pala darbesiyle Enver Paşa’nın başı vücudundan ayrılmıştı.
Başsız vücudun yanında küçük bir Kuran bulunuyordu. Belli ki, Enver
savaşırken elinde bu Kuran vardı. Daha sonra bu Kuran, ‘karşı devrimci
EnverPaşa’ dosyasının içine konularak Taşkent’teki G.P.U. ‘ya
gönderildi.''
(Kaynak: Avusturyalı Yazar Gustav Krist, Kitap:
Allein durchs verbotene Land-Yasak Ülkeden Yalnız Başına Geçiş- Bölüm:
So Starb Enver Pascha -Enver Paşa Böyle Öldü-)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder